27 Ocak 2011 Perşembe

Beşiktaş Trabzon Spor Değerlendirmeler

Sezon başında ideal kadromuz yukarıdaki gibiydi, aradan 6 ay geçti o kadrodan bugün sadece 2 oyuncu ilk 11 başlayabildi, biri Guti diğeri de Quaresma, belki Erhan'a itiraz edebiliriz evet ama o olmasa Ekrem forma şansı bulacaktı, Hilbert kadroda dahi düşünülmüyordu, hatta hafızası biraz iyi olanlar sezon başında Hilbert'in gitmesini isteyen kısımın az sayıda olmadığını anımsayacaklardır. Oyun sistemimiz o günden bugüne mantalite olarak çok fazla değişmedi, sadece oyuncuların isimlerinde değişiklik oldu. Şenol Güneş nasıl hafta sonundaki lig maçını düşünüp yedek kadroyla maça çıkıp doğru olanı yaptıysa, Schuster'de bu yeni ve as takımı olabildiğince bir arada oynatarak doğruyu yaptı..


Buca maçı gibi bu maça da çok istekli ve agresif başladık hatta bu sefer takımda ekstra olarak hırs ve güven de görülüyordu, özellikle Simao ve İsmail'in kanadı Trabzon'un sağ tarafını çok zorladı, gol de zaten bu kanattan geldi, Simao iki haftadır skora etki etmeyi başarıyor, Onun bu efektif oyunu Beşiktaş'ı skor anlamında çok rahatlatıyor, golde ki pası harikaydı, Almeida'nın gol koşusunun da hakkını vermek gerek. Bir parantez İsmail için açmak gerek, son iki yıldır yapamadığı patlamayı son iki haftada yaptı, bindirmelerini, paslarını, ortalarını bir kenara bırakıyorum bu adam sanki sürat kazanmış, her zamankinden daha hızlı koşuyor gibi, ligin en süratli kanat oyuncularından Yattara'nın iki kere en az 4-5 metre gerisinden çıkıp ona yetişip topu kazandığını gördüm, bir pozisyonda da vücudunu rakibe dayayıp ceza sahasına girdiğini görünce istemeden de olsa aklıma Tümer düştü...

Golden sonra yine geçen haftaki gibi takımda bir panik yaşandı, bunun nedeninin bir türlü anlayamıyorum, gole kadar istediği gibi pas yapan, gol pozisyonları yaratan takım bir anda aceleci oyuna geçiş yapıyor, neyse ki Trabzon'un gol atmaya niyeti yoktu ve Beşiktaş kısa bir süre sonra oyunda ağırlığını tekrar hissettirmeye başladı, Hilbert ve Quaresma'da sol kanada ayak uydurunca hem Guti'nin ve Aurelio'nun yükü azaldı hem de Trabzon defansını çok daha fazla hata yapmaya zorlayarak pozisyonlar ürettik.

Geçen hafta Quaresma için bir kaç laf ettim; Buca maçında şahsi oynayan Quaresma'nin göze batabileceğini fakat Trabzon, Bursa, Kayseri gibi takım anlamında iyi defans yapan ekiplere karşı Onun sihirli ayaklarına hala ihtiyacımız olduğunu söylemiştim, sağ olsun Quaresma sadece 4 gün sonra beni doğruladı.. Attığı gol inanılmaz derecede güzel bir gol, bu sezon zaten kariyerinde atmadığı golleri Beşiktaş'ta attı, Quaresma sık sık uzaktan şut atıp gol atan, arayan bir oyuncu değil, fakat bu sezonu göz önünüze getirdiğinizde Q7'nin çok fazla sayıda uzaktan golünü göreceksiniz, buradan bu sayede Rıdvan Hocaya da selam etmiş olalım...

İkinci yarı başladı kalemizde bir gol ve hemen ardından direkten dönen bir top gördük, onun telaşıyla takım yine şuursuzca top oynamaya başladı, Guti ve Aurelio oyundan baya düştüler, Quaresma ve Simao'nun defansif anlamda katkısı zaten üst seviyede değil, Almeida ve Nobre ise onlara nazaran defansif anlamda tatmin ediciydiler.

Guti yorulduktan sonra çok zorlandığımız gerçek, hakkını vermek lazım ilk yarı en çok koşanların başında geliyor ama bu sistemde Guti ikinci yarılarda çok zorlanacak, Sezer transferinde bu ön görülerek ısrarcı olundu.

Nobre'nin yerine giren Fernandes Guti'ye defansif anlamda çok yardım etti, ben onu Appiah ve Kleberson karışımı bir orta saha oyuncusu olarak görüyorum, bugün uzaktan çektiği iki şut bizi heyecanlandırmaya yetti, bugün köşeye gitmeyen top yarın çatala gider, şutlamaya devam..

Maçın böyle biteceğini anladığımız dakikalarda bu sezon yakamızı bir türlü bırakmayan talihsizlik tekrar sahne aldı, Ersan'ı önce yerde gülümserken gördüm, vakitten çalmak için yerde yattığını düşünüp kızdım ona, ama sonra kendi kendime yahu bu adam öyle biri değil derken Ersan'ın yerde acılar içinde kıvranmaya başladığını gördüm ve o an önce kendime Ersan hakkında öyle düşündüğüm için kızdım, sonra kenardaki doktorun kulübeye telaşlı bir şekilde 'değiştirin' işaretini gördüm ve orada ters bir şeyler olduğunu anladım... Ersan bu sene en önemli transferlerimizden, tarihin en büyük kadrosu ve Portekizli'lerin vasıtasıyla başarısı ve istikrarı çok fazla gündeme gelmedi belki, ama burada olduğunca ona hak ettiği değeri vermeye çalıştık, yine vereceğiz, o gollerden sonra sevinç yumağının en tepesine atlayan adam bir süre bizimle olamayacak, ama sezon sonunda bitecek olan sözleşmesini uzatıp gollerde bizim gibi sevinen bu güzel adamla uzun yıllar bu aşkımızı paylaşacağız..

Transfer sezonu bitmeden yerli bir defans oyuncusu renklerimize katmamız gerekiyor, eğer o transfer düşünülmüyorsa bana göre Schuster'in Necip'i alıp bir heykeltıraş edasıyla ondan sağlam bir stoper yaratması lazım..

4 yorum:

baris dedi ki...

guti oyundan çıkmadı dün, önce nobre, sonra almeida alındı, en son da ersan zaten.

Adsız dedi ki...

kafam iyice gitmiş, düzeltme için teşekkürler.

ozzie dedi ki...

Stoper Necip fikri epey ilginç. Ersan'ın sakatlığı ilk yarının son macında olsa, boyle bir şeyi kampta deneme fırsatı olsa neyse ama bu mac trafiğinde imkansız bence. Ama gene de gelecek icin iyi bir fikir. Sivok, Ferrari olmazsa Erhan Güven stoper oynar şimdilik. Çok yazık oldu Ersan'a ve takıma.

Adsız dedi ki...

@ozzie
Mustafa Denizli Necip'i bir macta stoper oynatmisti ve gayet iyi performans almisti, eger o bolgeye transfer gelmeyecekse bana gore takimda o bolgeyei en iyiy kotarabilecek isim Necip, gerek futbol zekasi, gerek cabuklugu, topa onde basma istegi, genc ve gelisime acik olmasi nedeniyle ondan bir stoper yaratabilir ve etinden sutunden 15 yil yararlanabiliriz... Erhan Guven'e eyvallah diyecekseniz orasini bilemem...