Sezon basinda 3. kaleci olarak alindi, bir Villareal macinda performansiyla Ispanyadan geri donmeyecek diye korkar olduk, lig basladi kalede sakatliklar falan derken O kaleyi devraldi, herkes de memnundu o gunlerde.. Daha sonra nedeni anlasilamayan bir sekilde Schuster tarafindan kesik yedi o kesik yedikce takimda puanlardan kesik yedi, taraftarlarin sabri tasmaya basladi derken kaleyi tekrar hak ederek geri aldi, Ali Samiyende Besiktas'in 1. kalecisi oldugunu tescilledi. Yedigi gol nazarlik olsun, tabii mactan sonra yaptigi basin toplantisinda yine taraftarlarin begenisini topladi;''Yediğim gol sadece sonucu değiştirdi. Skora etki etseydi tabi ki çok üzülürdüm; ama böyle olmadığı için de mutluyum açıkcası. Nietzsche'nin sevdiğim bir lafı var, unutan iyileşir der. Bu laf da benim hayat felsefemi yansıtıyor. Ben, yediğim golü unuttum, futbolcu balık hafızalı olmalı. Daha yeniyim bu işte..." Ben acikcasi Tumer Metin'den sonra dogru ve anlamli konusan bir Besiktas'li futbolcu gormemistim, nihayet bir tane daha futbolcumuz oldugunu da ogrenmis olduk. Bu yazida fazla teknik konulara girmek istemiyorum fakat ufacik da olsa bir kenara not etmek istiyorum, Cenk Besiktas'in aradigi libero kalecisidir, bu tip kaleci ne Rustu'dur nede Hakan'dir, Cenk'te dogustan gelen bir onsezi var ve zamanlamasini cok iyi ayarlayabiliyor. Bu onsezi calismayla kazanilamaz ve biz bu yetenegi en iyi sekilde kullanmak zorundayiz. Cenk'i tebrik ediyor ve basarilarinin devamini diliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder