31 Ekim 2010 Pazar

Besiktas Sivasspor Mac Degerlendirmeleri

Mactan once "Besiktasin cocugu Allen Iverson" ve "Happy Birthday Guti" tezahuratlari yuzlerde tebessum olusturdu, Bizim icin guzel baslayan mac ikinci yari az kalsin kabusa donusuyordu. Skor yazalari ne yazar bilmiyorum fakat ben ikinci yarida oynanan futboldan hic zevk almadim, Kalbim son Besiktas maclarinda duracak diye korkuyorum ve burada kesinlikle ironi falan yok, resmen kalbim hizla carpmaya basliyor ozellikle son dakikalarda.Besiktas'in oturan bir futbolundan soz etmek imkansiz, Quaresma donene kadar bundan zaten bahsedemeyiz, son oynanan maclarda Gutinin oyundan cikisi sonrasi ayagimizda top tutamadigimizdan devamli surette gol pozisyonu veriyoruz ve bu pozisyonlar genelde kaleciyle karsi karsiya seklinde oluyor, su bir gercek ki Besiktas gecen sezonki gibi defans yapamiyor ve skor ustunlugunu korumaya calistigi anda defansimiz delik desik oluyor.

Ilk yaridaki Besiktasa bakacak olursak aslinda beklenen bir kadroyla sahaya ciktik, tek itiraz Ibrahim'in yerine Ismail olabilirdi fakat son Mersin macinda yoruldugu icin itiraz etme sansimiz yok. Sahaya 4-3-3 e yakin bir dizlisle ciktik, Tabata Bobo'nun ve Holosko'un biraz daha gerisinde konumlandirilmisti. Sivasspor bu sene tum anadolu kluplerinin yaptiginin tersine Besiktas'a onde basmaya calisiyordu, Riza Calimbay erken bir gol bulup Besiktas'in aciklarindan yararlanmak istiyordu, fakat planinda ilk golu yemek yoktu, Besiktas Gutinin muthis arapasina hareketlenen Ibo'nun ortasiyla Bobo'nun son vurusu sonrasi gelen golden itibaren Riza Hocanin tum planlari cope gitti. Sezon basinda beridir gordugumuz sey Besiktas one gectigi karsilasmalarda cok rahat mac cikarttigiydi, nitekim golden sonra cok rahat top cevirmeye basladik, Sivassporun direncinin dustugu anda birde Necip'in yerden kalkarken vurdugu topta ikinci golu bulunca macin farka gidecegini dusunmeye basladik, nede olsa artik Sivasspor acilmak zorundaydi ve Holosko'nun uzun sureden beridir bekledigi mac atmosferi olusmustu, ikinci golu bulduktan sonra Besiktas simdiye kadar hic gorulmemis bir sekilde geride beklemeye basladi ve topu Sivasspor'a verdi, Guti'nin arapaslarinda Tabata'yi ve Holosko'yu kacirmaya calistik fakat bu iki oyuncumuzun top ezmeleri sonucu hucumlari baslatamadan bitiriyorduk.
Ikinci yari oldugunda Besiktas'in topa daha fazla sahip olmasi gerekiyordu, sonucta sezon basindan beri insaa edilmeye calisilan sistem topa olabildigince hukmetmek ve rakibe top gostermemekti, nitekim Besiktas biraz daha sakin oynamaya Sivasspor'u topun pesinden kosturarak yormaya baslamisti. Arada yakaladigimiz firsatlari gole ceviremeyince Sivasspor'un morali yerine gelmeye basladi ve onlarda ilk yarida uyguladiklari sertligi ust seviyeye cikarmaya basladilar, Schuster Guti'nin sakatlanmasindan korktugu icin kenara alinca Besiktas kaptanini kaybetmis gemiye dondu, Nihat klasiklesen karsi karsiya gol kacirma serisine bir pozisyon daha ekledi, Schuster'in saha kenarinda agresiflesmesi basina geleceklerini hissetmesindendir diye dusunuyorum, onu hic bu kadar sinirli gormemistim..


Necip'in yanlis yan pasiyla Sivasspor'a bir gol hediye ettik bu dakikdan sonra artik mac meydan savasina dondu, ozellikle Sivasspor'lu futbolcularin bilincli bileklere ve kaval kemiklerine yaptigi mudehaleleri sayin hakem izleyince Sivasspor Besiktas'i sindirmeye basladi, bu dakikalardan sonra Besiktas simdiye kadar hic gormedigimiz sekilde defansa gomuldu bunu firsat bilen Sivas'li oyuncular topu 18'imize dogru sisirmeye basladilar, Toraman ve Ersan havadan gelen toplarda cok fazla sorun yasamadi, son dakiklarda sanirim Hilbert'in kaptirdigi top sonrasi ikinci yari boyunca neredeyse tum hatlariyla kapanan Besiktas'in rakibe verdigi pozisyon anlasilmaz derecede felaketti, Cihan 2 cm daha iceri vursa burda 2-0 dan maci vermis Besiktas'i konusuyor olacaktik, ve bunu berbat oynanan ikinci yariyla birlikte susluyecektik.. Besiktas'in pozisyon vermesi elbette dogal birsey fakat bu kronik bir hal aliyorsa orada cok buyuk sorun var demektir, ben artik Besiktas'in maclarinda son dakikalari izlemek dahil istemiyorum cunku biliyorumki inanilmaz bir pozisyon verecegiz illaki rakibe.. Buna konsantrasyon eksikligi diyebilirsiniz, acemilik diyebilirsiniz, uyumsuzluk diyebilirsiniz, cunku hepsi mevcut, sakatliklardan dolayi sezon basindan beridir bir ideal stoper ikilisi bulamadik, her mac degisen stoper ikilisyle adrenalin dolu maclar yasiyoruz sayelerinde, ben pek fazla adrenali seven birisi degilim, hele Fenrbahce ve Bursaspor'un puan kaybettigi haftalarda hic degilim..

Onemli olan 3 puani almakti, nihayetinde kolay baslayan maci zora cevirmeyi basardik ama 3 puani almasini bildik, ilk devrenin sonuna kadar 3 puan kaybetme luksumuz oldugunu dusunuyorum, bu ligde herkes herkese puan kaybedebilir, Busaspor bu saatten sonra ozellikle anadolu deplasmanlarinda zor maclar cikaracaktir, hedefte olan klup olma baskisini bu sene hissedeceklerini dusunuyorum, Trabzon ilk maglubiyette karisir, o sebepten fazla panik yapmaya gerek yok. Porto macinda bir beraberlik kremali kaymak olur..

6 yorum:

0. Tekil Şahıs dedi ki...

bu sene ilk kez rahat bir maç izlicem derken kabusa döndü maç yine. hele o son pozisyondan sonra elim ayağım boşaldı yığıldım koltuğa, 10 dakka falan kendime gelemedim.
artık şundan kesinlikle eminim ki tabata'nın bu takımda yeri yok. hemen arkasından da holosko, nobre ve nihat'ın.
ikinci yarıda takımla beraber taraftar da çöktü. belki de beklenmedik bir gol yediğimiz içindi ama o anda takımı ateşleyecek tezahüratlar yapılsa farkı yine açabilirdik. taraftarın takımla birlikte çökme durumuna hala cevap verebilmiş değilim kendi içimde. takım geriye düştüğü için mi böyle oluyor, yoksa boktan gol yediğimiz için mi oluyor bilemiyorum hala. çünkü bu zamana kadar normal gol yemedik pek.
porto maçı benim pek umrumda değil açıkçası. galatasaray maçına kadar olan maçlarımız benim için çok daha önemli. kesinlikle puan kaybetmemeliyiz bu maçlarda. ardından da galatasaray'ı yenersek ilk yarıyı iyi bir yerde bitirme şansımız çok yüksek.

Unknown dedi ki...

Tabata bitti okeye donuyor, bunuda Demiroen dahil goruyor, fakat iste o 8 milyon euro yokmu... Tabatayi satsan 800.000 euro etmeyecegi icin tutuyorlar, Nobreyi gondersen aldigi maasi Real Madrid veremez, Nihat Besiktasin Memuru, O'da sozlesmesi bitene kadar bizde kalir sonrasinda emekliligin keyfini surer...

0. Tekil Şahıs dedi ki...

açık söyleyeyim bu takımda görmek istemediğim tek oyuncu nobre'dir. onun dışında tabata'ya dahi tahammül edebilirim ben.
karabük bu oyunculardan ikisini kabul etse, bize emenike'yi verse... negzel olurdu...

Unknown dedi ki...

Iste butun olay orada bitiyor zaten, Karabuke Holosko, Tabata, Nobre uclusunu versen Emenikeyi vermezler.. Durum o kadar vahim.

0. Tekil Şahıs dedi ki...

aynen. şöyle de bi durum var aslında. karabük'ün hedefleri göz önüne alındığında kabul edilmeyecek bir teklif değil bu. ancak son yıllarda tranferde o kadar beceriksiz, vurdumduymaz bir yönetim var ki. adamlar niye durduk yerde bizden oyuncu alsın? biz nasıl olsa bedavaya veriyoruz.

bacon1903 dedi ki...

Valla bu yazi resmen gslilerin gecen seneki yakinmalarini hatirlatiyor!!!!Genel tavrimiz o yonde schuster buram buram rjkard kokuyor!!!!(Futbolcularini satmiyor o haric)Sertlikle sindirdiler,oynatmadilar insallah toparlariz kotu oynuyoruz.