29 Ekim 2010 Cuma

Huzurevi


Beşiktaş'ın dün Mersin İdman Yurdunu uzatmalarda yenmesi sonrası hiçbir Beşiktaş'lının sevindiğini zannetmiyorum. Bunların en başındaki neden sahada oynayayan oyuncuların taraftarın istediğini verememesidir. Maç kupa maçı değilde lig maçı olsaydı bugün burada kaçan 2 puanı belkide Şampiyonluğu konuşuyor olacaktık. Sonuçta Kupaya katılma şansını elde etsekte taraftarın çoğunluğu özellikle futbolculara tepki gösteriyor.
Klasikleşmiş futbolcular başta olmak üzere, neredeyse tüm futbolculara tepki var. Bu isimlerin bir ortak özelliği düşüşte olan oyuncular olması, sezonluk performanstan çok, futbol kariyerinde yükselişini tamalamış artık kariyerinin sonuna gelmiş olmaları. Örnek vermek gerekirse sanırım en başta Nihat'ı sayabiliriz..
Kariyerinin zirvesini Real Sociedad'ta, Villareal'de geçirdi, Beşiktaş'tan sonra başka bir klübe transfer olmayacağını düşünüyorum.
Nobre, kariyerinin zirvesini Fenerbahçe'de geçirdi, daha sonra Beşiktaş'ta o Fenerbahce'de oynadigi dönemlerdeki gibi hic olamadai, Beşiktaş'ın hiçbir zaman 1. forveti olamaması herşeyi açıklıyor. Beşiktaş'tan sonra ülkesinde Plajlarda boy gösterir.
Yusuf Şimşek Denizlispor'dan Fenerbahçeye transfer olduğu dönem çıkıştaydı, Fenerbahçe'ye tipik Anadolu yıldız adaylarından biri olarak veda etti, Beşiktaş onu gel bizi şampiyon yap diye aldı O'da görevini yaptı, sezon sonunda büyük ihtimal jübilesini bizde yapar.
Holosko kariyerinin zirvesini hicbir zaman yapamamis bir oyuncu, Manisspor'da goze carpsada ondan bekleneni tam olarak veremedi, Besiktas'a 5 miyon Avro arti Burak, Koray karsiliginda geldiginde kimse tepki vermedi cunku gelecege yatirim olarak bakilan bir transferdi, O gunden bu yana cikis yapmak yerine tam tersi bir sekilde dibe vurdu, Besiktas'tan sonra bir anadolu klubune yada dogu Avrupa takimlarindan birisine gider.



Tabata konusu bambaska bir konu, hala kimse onun nasil Besiktas'a o ucretle transfer oldugunu bilmiyor, onunda hicbir zaman zirvesi olmadi, Gaziantep'te "iyi" bir sezon gecirdikten sonra Besiktas'a geldi, geldigi gunden beri performansini hic yuksetemeyenlerden, Besiktas'tan sonra ancak Anadoluda yada Brezilya'da formas sansi bulabilir..
Birde yeni transfer olup goze suan batmayanlar var,Fatih ve Aurelio performanslarini yukariya cekmezlerse taraftar onlarada fazla sabir gostermeyecektir. Tribunlerin gormek istedigi genc, savasan, hedefleri olan, Besiktas'i son durak olarak gormeyen futbolcular izlemek, bugun Necip ve Onur hata yapsa bile alkislanmalari bu yuzdendir.
Quaresma ve Guti transferlerini bu isimlerden ayirmak gerekir, Quaresma hala Avrupanin ust duzey kluplerinde rahatlikla forma giyebilecek bir isim, Guti kendi mevkisinde dunyanin sayili isimlerinden birisi, bugun attigi paslari "dusunebilecek" bir isim Turkiyede yok..
Schuster'e tepki gosterelim, elestirelim fakat bunlari yaparken onun disinda gelisen olaylarida gorelim, Schuster bugun bu klubun basinda 3. yilini geciriyor olsaydi oyuncu secimlerinde onu elestirebilirdik, fakat eldekilerle en kotu bir sezon gecirmek zorunda, o da goruyor bazi oyuncularin verimsiz oldugunu fakat suanda mudehale yapabilecek ne zaman var, ne olanak nede ekonomik guc..


Yukarda bircok yasli ve performansi dusen oyuncu yazdik, fakat kadromuzda hala bizi umutlandiran Necip, Ismail, Onur, Cenk, Ali, Ridvan, Ersan gibi genc ve basariya ac isimlerin oldugunuda unutmayalim, tek istedigimiz bu yasli ve hedeflerini tuketmis oyuncular yerine Genc ve gelecek vaadeden isimlerin oynamasi, Besiktas'ta bu kultur son yillarda kayboldu fakat en buyuk basarilarimizi bu tur genc oyuncularla yakaladigimizi hala hatirliyoruz..

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Kupa maclarina A2 takimiyla ciksak daha iyi olur, Lig, Avrupa, Kupa derken adamlar 3 gunde 1 mac yaparak harap olacaklar.