22 Ekim 2010 Cuma

Hakan Arıkan


Besiktas'ta son gunlerde en cok tartisilan isim kuskusuz Hakan Arikan, bu tartismalarin bir cok nedenleri var elbette. Bir takimin kalecisi olmak en zor gorevlerdendir, bir forvet mutlak gol kacirdiginda taraftar o an tepki verir, ayni forvet gol attiginda hersey unutulur gol sevinci yasanir, futbolcunuz bagirlara basilir. Kalecinin oyle bir sansi yok, ayni mac icerisinde sayisiz mutlak gol cikartin taraftarin umrunda degildir, ilk yaptiginiz hatada taraftarin sabri tasacaktir, hatta hatali gol yediginizde homurdanmalarda baslayacaktir, o hatali golden sonra istediginiz kadar kalenizde devlesin yaptiginiz hatadan baska birsey hatirlanmayacaktir ve karsilasmanin sonunda takiminiz maglup olmussa o macin gunah kecisi secileceksinizdir. Bir kaleci takimin yarisidir sozunun ici dopdoludur aslinda..
Hakan'a getirilen elestirilerin iki ana nedeni var birincisi yasinin 28 olmasi ve bu saatten sonra Besiktas'in 1.kalecisi olamayacagi, ikincisi suan yedek olarak bekleyen Cenk'e taraftarin daha cok inanmasi. Eger sampiyon olmak istiyorsaniz kaleci ile sorununuz olmamalidir, genel olarak sampiyon olan takimlara baktigimizda Kalecinin onemini goruyoruz, iyi kalecin varsa sana mac kazandirir, mesela benim gozumde kaleci demek kritik maclarda one cikan kaleci demektir, benim icin 3-0 onde oldugumuz karsilasmada kurtarilan pozisyonlarin onemi yoktur, bir lig, derbi yada avrupa maclarinda takim kotu oynarken ve durum berabereyken kurtarilan mutlak gol onemlidir. Son iki sampiyonlugumuza baktigimizda Cordoba'nin ve Rustu'nun bize takim kotu giderken ortalama 6-7 mac tek basina kurtardigini goruyoruz.. Cordoba'nin arti bir ozelligi muthis bir oyunu okuma ozelligi oldugu ve baslattigi hizli hucumlarla takima mac kazandirdigidir. Oradan bu seneye geldigimizde kaybettigimiz maclara baktigimizda Hakan'nin yaptigi bariz hatalari kolaylikla gorebiliyoruz, bu hatalardan futbolcularin etkilenmemesi imkansizdir, eger biraz futbol oynadiysaniz yediginiz sacma bir golun butun hirsinizi, agresifliginizi, inancinizi nasil alip gittigini bilirsiniz, gol atip beraberligi yakalasiniz bile heran gol yeme korkusu takimi panige surukler ve sonunda o golude yersiniz.

Bu sene oynadigimiz maclarda birakin kotu oynamayi gozle gorulur bir sekilde oyuna hakim oldugumuz asikar, buna ragmen kalemizde gordugumuz yari pozisyonlarda bile gol yiyorsak burada buyuk bir sorun var demektir. Ustune sezon basinda Cenk'in sadece bir maclik degil hemen her mac bu takimin oyun planina uyarak yildizlastigini dusunursek Hakan'daki israri anlamak guc..
Genel futboldan biraz teknik taktige girelim ve Hakani ele alalim, ona ilk baktiginizda muazzam bir kaleci fizigi goruyorsunuz, kaleyi dolduran bir fizigi var, fakat mac basladiktan sonra uzerindeki tedirginligi hissedebiliyorsunuz, yan toplarda devamli kararsiz kalmasi en buyuk handikaplarindan, ikinci buyuk handikapi bir kalecinin asla yapmamasi gereken sey tuttugu topu sektirmesi ve bu sektirdigi toplarin cogunlugunun alti pasa dogru olmasi, kaleci antrenorleri her zaman sunu soyler "eger topu tutamayacagini dusunuyorsan topu kornere yada taca dogru yumrukla" Hakan bu en basit hareketi yapamiyor cunku psikolojik olarak hazir degil.. Hakan'i oyun planimiz icerisinde inceleyecek olursak Schuster'in istedigi kaleci tipi bize hicte uzak olmayan bir kaleci tipi olan Cordoba, yani topluca hucuma cikan takimin stoperi gibi oynamasi savunmanin arkasina atilan uzun toplarda zamanlamasini iyi ayarlayarak cikip pozisyonu buyumeden onlemesi, ikincisi pasa dayali oyun sisteminde degajlari gelisi guzel vurmak yerine isabetli yapmak yada yanindaki uygun stopere pasi verip kolay olani yapmak. Hakan'nin oyun stiline baktigimizda bunlari yapmasini beklemek hayalcilik olur.
Kalecilik mesleginde sinirlerinizin celik gibi olmasi gerekiyor, mac icerisinde motivasyonunuzu kaybettiginiz anda cezasini cekiyorsunuz, Hakanin kariyerine baktigimizda 28 yasinda olmasina ragmen cok fazla mac tecrubesinin olmadigini goruyoruz buna ragmen beslik, sekizlik, dortluk maclarin coklugunu goruyoruz, bu cok kotu bir istatistiktir su yonden, Hakan kotu basladigi macta dagiliyor, kaleciligin en kritik noktasi iste burasidir macta dagilmamak, bir futbolcu dagilirsa arkadaslari onun acigini kapatir yada antrenor oyundan cikartir, ama kaleci cok ekstra bir olay olmadigi surece o uc diregin ortasinda beklemek zorundadir..

Lafi daha fazla uzatmaya gerek yok, Ligin bana gore hala en iyi kaleci topluluguna sahip takimiyiz fakat taslari yerinde ve zamaninda kullanmak sartiyla, kale bugunden sonra Cenk'e teslim edilmeli ve Hakan Besiktasin 2. kalecisi olarak kalmalidir, Hakan yedek kaleci oldugunu bildiginde cok daha klas maclar cikartiyor fakat kalenin onda oldugunu bildiginde sacmalamaya basliyor, bu ornek bile Hakan'in psikolojisini ortaya koymaya yeterli. Elimizde yerli Cordoba varken Hakan'in futbol hayatiyla oynamayi birakmaliyiz..
(bu post Porto macindan once yazilmistir.)
(Isyerindeki bilgisayardan yazdigim icin turkce alfebe kullanamadim, kusura bakmayin.)

3 yorum:

enorton dedi ki...

Çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık.

Bekowski dedi ki...

tüm bu doğrulara rağmen şusterin 1. kalecim hakandır açıklamasını sadece bir sahiplenme olarak mı açıklayacağız. sıkıldım bu inat seçimlerden açıkçası.

Unknown dedi ki...

@enorton tesekkur ederim begendigin icin

@don kisot
Schuster inatci bir kisilige sahip bu inatciligi yuzunden Almanya milli takimindan bile vazzgecmis bir insandan bahsediyoruz, sistemini degistirmemeside bize bu yonde ipuclari veriyor, Schuster Hakanla bu sezonu bitirecek.. Eger Hakanin yuzunden sampiyonluktan olursak doner buradaki yaziyi bir daha okuruz, insallah Schuster hakli cikar..