19 Şubat 2011 Cumartesi

Beşiktaş'ın Takım Kimyası




Kadro istikrarı, oyuncuların uyumu, beraber oynama alışkanlıkları ile ilgili bir post atmayı düşünüyordum, google da kadromuzun resimlerini biraz arattırdım, ortaya bu kadrolar çıktı, sadece bu kadroları post halinde atıp ilginç yorumlarınızı bekleyebilirdim fakat bu kadrolar üzerine o kadar çok konuşulacak şey var ki bu zevki sadece size bırakmak istemedim açıkçası..

Ben sadece maçlara çıktığımız 7 tane ayrı kaptan saydım toplam 16 fotoğraf içerisinden... Deli İbo'nun gidişi sonrası bu rakam daha da artacaktır muhtemelen, büyük ihtimale sadece şuana kadar bir sezonda en çok değişik kaptanla maça çıkma rekorunu kırmış bulunuyoruz.. Nerede o Rıza'nın arkasında beklemekten dolayı yıllarca kaptan olmayı ümitsizce beklemiş Aliler'in Feyyazlar'ın dönemi..

İbrahim Üzülmez ve Toraman'ında bir tane fotoğrafta dahi yan yana gelmemeleri dikkatimden kaçmadı değil..Açıkçası fotoğrafları karşılaştırıp iki tane aynı 11'le maça çıkmışlığımız var mı ona bakmadım ama çok fazla şans vermiyorum, bulan varsa bildirsin.. Görüntü itibariyle kadrodaki herkes forma şansı bulmuş, kaleciler dahil.. Yani kadroda ben olsaydım ben de forma şansı bulacaktım, o derece bir sirkülasyon oldu bu sezon, hatta tam sezon değil yarım sezonda..

İkinci yarıya ait pek fazla fotoğraf bulamadım fakat aşağı yukarı kadronun ne olduğunu biliyoruz, yeni transferlerden yeri garanti olan tek futbolcunun ismi Simao, dün oynanan maçla beraber Almeida yerini Bobo'ya devretti.. Fernandes ligde yabancı kontenjanına, avrupada prosedüre takılan isimlerden, ondan beklediğimiz verimi alamıyoruz..

Peki o zaman devre arası transferlerinden beklediğimiz verimi aldık mı? Kağıt üzerinde müthiş gözüken bu isimlerle ilk yarıya oranla neden daha başarılı olamıyoruz? Oysa Ersnt'e alternatif olarak Fernandes'i Bobo'ya alternatif olarak Almeida tranferleri yaptık, bu takım ileri gitmek yerine neden geriye gidiyor? Cevap basit, kadro istikrarı.

İlk yarı itibariyle en çok süre alan, hemen her maçta görev alan, en istikrarlı oyuncumuzun yerine transfer yaptık biz.. Hem Ernst'i kaybettik hem de Fernandes'ten tam olarak verim alamadık, çünkü bu iki isim ortalama olarak birbirine yakın olan isimler, ikisine de forma şansı verme zorunluluğu var, birisi oynasa diğerine haksızlık oluyor, öbürü oynamasa hocaya küsüyor.. Bu durumda ilk yarı boyunca hatta son 2.5 yıllık periyotta ortalama 10 üzerinden 8'lik performans gösteren Ernst'ten biz ikinci yarı itibariyle 5'lik performans dahi alamadık.. Fernandes zira ilk 11 oyuncusu olduğunu geldiğinden beri hissedemedi.. Kadronuzda genç tecrübesiz ortasaha oyuncuları olsa ve her maç ilk 11 çıkıp 90 dakika boyunca sahada kalan bir Fernandes olsa o vakit Fernandes'in performansını katlama şansınız var fakat mevcut durumda Fernandes'ten tam anlamıyla verim almanız imkansız.

İlk yarı itibariyle takımın en golcüsünün, hatta son 4-5 yılın en golcü isminin, takımın en formda olan golcüsünün, ilk yarı boyunca tartışmasız bir numaralı forvetimizin yerine transfer yaptık biz.. Almeida geldiği gibi takımdan bıçak gibi kesilen bir Bobo var.. Sonuç ortada, ilk yarının en çok gol pozisyonuna giren Beşiktaş yerini pozisyon bulmakta sıkıntı çeken Beşiktaş'a bıraktı.. Üstüne Bobo ile ilk yarı boyunca muhteşem uyum içerisindeki Quaresma ile aralarına bir anda kara kedi sokuldu, Quaresma bencil oyunu nedeniyle eleştirildi, Almeida Beşiktaş'ın gol yükünü çekemedi ve 1 ay içerisinde en kritik maçta yerini Bobo'ya kaptırdı. Bobo'nun kafası rahat olmadığı için istenilen performansı gösteremedi..

Peki neyi yanlış yaptık? Oturmaya meyil etmiş kadronun en önemli iskelet oyuncularını söküp attık ve yerlerine gelen oyunculardan hadi muhteşem bir kadro kurduk şimdi güzel güzel oynayın dedik.. Oysa gelen Almeida'yı ve Fernandes'i önce rotasyon içinde yedekte bekletip daha sonrasında yavaş yavaş ilk 11 e monte etmek gibi bir fırsatı kullanamadık.. Bunu yapmak yerine önce ilk yarı boyunca yükümüzü çeken oyuncularımızı bir anda kadrodan keserek küstürdük sonrasında onlardan bizi tekrar omuzlarına almalarını bekledik, olmadı tabii. hiç bir zaman da olmaz...

Dillerimize pelesenk olmuş istikrarı, uyumu, takımdaşlığı yine uygulamaya geçirmekten aciz davrandık.. 3 yıl beraber oynamış kalburüstü oyunculardan oluşan takımı yeni transfer edilmiş kalburüstü oyunculara tercih ettik.. Takımın işlemeye başlamış olan dişlilerini alıp yerlerine ne olacağı belli olmayan çarklar yerleştirdik..

Peki Simao geldiği gün itibariyle nasıl bu kadar takımda hiç sırıtmadan oynuyor? Cevabı 27-28 kişilik futbol kadromuzda Quaresma'dan hariç bir kanat oyuncusunun olmayışıydı.. Bugün Beşiktaş kadrosu bir kanat oyuncusunu daha kaldırabilir fakat yıldız diye tabir edilen bir ortasaha oyuncusuna yer yok bu kadroda, yoktu.. Guti'nin alternatifi olarak onun çapında bir yıldız transferi takımın ahengini ne kadar bozacaksa Fernandes ve Almeida transferleri forvet ve ortasaha rostasyonunu bozmuştur..

Önemli olan transfer ettiğiniz oyuncuların isimlerinden, kariyerlerinden çok kadronun ahengine uyup uymayacağıdır.. Bundan iki yıl önce Yusuf ve Ernst transferlerinin o dönemdeki ortasahasız Beşiktaş'a nasıl merhem olduğunu hatırlayalım. İki transfer gerçekleştiği anda Defansif ortasaha oynayan Toraman kendi bölgesi olan stopere geçmiş, Yusuf yaratıcı ortasaha eksikliği çeken Beşiktaş'a yedekten katkı yaparak 34 yaşında merhem olmuştu.. O iki isim sezon sonunda şampiyonluğu getirmişti..

Bugün önümüzde Barcelona örneği var, ilk 11'ine baktığınızda tartışmasız dünyanın en iyi ilk 11'i, fakat dönüp yedek kulübesine baktığınızda La Liga'da bir çok kulüpte ilk 11 de forma şansı bulamayacak isimlerle dolu.. Manchester City'e baktığınızda yedekleri Manchester United'da Arsenal'da banko oynayacak isimlere dolu, her biri elit statüde oyuncular fakat bu durum onların saha içinde 'takım' olma olgusunu öldürüyor.. Bugün Dzeko yedekte beklerse yarın sahaya son 15 dakika onu oyuna sürdüğünüzde hiç bir zaman size gerçek Dzeko'nun performansını gösteremeyecektir çünkü yedek kalacak bir kişiliğe sahip değildir, ya da yedekten gelecek bir Chicharito, Solskjaer etkisi yapamayacaktır ki yeteneği onlardan kat kat fazla olmasına rağmen..

Beşiktaş bugün ligde tartışmasız en iyi 27 kişilik kadroya sahip olan ekibidir fakat ligin en iyi 11'i kimde olduğu tartışılır.. Bugün Trabzonspor'un yedek kulübesinden Beşiktaş'a bir tek kişi bile transfer etmek istemeyebilirsiniz fakat Beşiktaş'ın yedek kulübesinden transfer edilecek bir oyuncu Trabzonspor'u şampiyonluğa kadar götürebilir ya da Trabzonspor o iyi seçilmiş alternatifli kadrosuyla ligi Beşiktaş'tan 20 puan önde bitirebilir...

Önemli olan ne kadar yıldız transfer ettiğin değil, ne kadar birbirine uyumlu kadro oluşturduğundur.. Oyuncuların karakterlerini iyi analiz edip ilk 11'ini belirleyip iyi bir takım kimyasıyla kadroyu oluşturmaktır önemli olan.. Bugün ne Bobo ne Ernst ne Almeida ne de Fernandes kulübe oyuncusu olamaz..Eğer olursa işte bu kadar olur.. Keşke yaptığı yıldız transferlerle övünen kulübümüzün yöneticileri takım kimyasının farkında olup her şeyin yıldız oyuncu transfer etmekle olmadığını idrak edebilseler..

3 yorum:

0. Tekil Şahıs dedi ki...

aklıma lucescu reyisin chelsea maçından önce yaptığı açıklama geldi. "chelsea dünyanın en büyük kulüplerinden birisi. ama biz daha iyi takımız."

Gürcan Ulusoy dedi ki...

bazı oyuncular neden tam çökmüyor?

quaresma zapo ernst falan genelde tam çökmemişler. hatta quaresma bütün resimlerde bi acayip duruyor.

Baris dedi ki...

Quaresma'nın bu tip poster çekimlerinde hem önde durup hem de çökmeme olayına sezon başından beri takmış durumdayım ben de..
Çökmüyosan arkaya geç ayakta dur, her fotoğraf öne geçeceksen de çök arkadaş. Ne çirkin bi' görüntü..