Fotoğrafta İbrahim'in yüzünde buruk bir sevinç var, sebebi 1 yıllık bir sözleşme imzalamış olması daha önemlisi son kez futbolcu olarak bir sözleşme imzaladığının bilincinde olması.. Muhtemelen imzayı attığı anda jübilesini düşünmüştür, İnönü'ye Beşiktaş formasıyla ilk çıktığı günü hatırlamıştır, sonrasında son kez nasıl omuzlar üstünde veda edeceğini kafasında bir kez olsun canlandırmıştır..
Son yıllarda Beşiktaş'ta çok muazzam bir sirkülasyon var, bu sirkülasyon nedense Başkan ve Süreyya abi dışında her alanda kendisini gösteriyor. Futbolcular, antrenörler, kondisyonerler, tercümanlar, yönetciler çok çabuk bir şekilde sirküle olup gidiyorlar geliyorlar.. Bu sirkülasyonun başındaki, yeşil çam filmlerinden fırlamış kötü adam ise kendi sirküle olmamak için bu sirkülasyonları daha da seri hale getirerek kulübü daha çok borçlandırmakla meşgul.. Bugün 'avrupanın yıldızıyız', 'Dünyanın takip ettiği takımız' yarın ya da bir sezon sonra elimizdeki yıldızların sözleşmelerini fesh edip altyapısından çıkardığı futbolcularla övünen bir kulüp olabiliriz, bir sonraki sezon da genç gurbetçilere salça olan daha sonraki sezonlarda savaşçı bir takım yaratmak isteyen bir futbol kulübü gayet olabiliriz.. Bu sirkülasyonlar oldukça kulüp daha çok borçlanacak, kulüp borçlandıkça yönetime kimse talip olmayacak, yönetime kimse talip olmazsa Yeşil çamın kötü kalpli adamı bizi, aşkımızı sömürecek, yıllar boyunca saçmalayacak biz de izleyeceğiz.. Filmin ana konusu Başrol oyuncusu her şey belli, bizler, İbrahim Üzülmezler ise sadece kötü adam tarafından ezilmeyi, dövülmeyi, aşağılanmayı bekleyen figüranlarız..
Çok futbolcular gördük biz, içlerinde kötü karaktere sahip olan, tembel, uyumsuz, kibirli, takımını sevmeyen,ne tekniğini ne kalbini ne kafasını sahaya koymayan futbolcular vardı ve biz onlara İbrahim Üzülmez'e ettiğimiz kadar kötü veda etmedik.. Aslında biz tarihin en kötü vedalarından birisine maruz bıraktık emektar futbolcumuzu.. 11 yıl dile kolay, şaka gibi, böyle bitmemeliydi, bitirilmesine izin verilmemeliydi, o boktan kağıt fesh edilmemeliydi, gerekirse sezon sonuna kadar kulübede, tribünde oturtulmalı ve sezon sonunda 11 yıllık emeğinin karşılığı olarak İnönü tribünlerine, çimine, taraftarına kulübüyle barışık bir şekilde omuzlarda veda ettirilmeliydi.. O basın tolantısı hiç olmamalıydı, gerektiğinde her tür pisliği ört bas eden Başkanımız bunu da etmeliydi, bu adam sezon sonuna kadar Ümraniye'ye sabahları takımla birlikte antrenman yapmaya gitmeliydi..
Her şey yine yukarıdaki fotoğrafta bitiyor, son bir imza atmıştı Deli, o imzanın mürekkebi kurumadı bile, sadece bir sezonluktu zaten, sonunda bırakacaktı, bunu herkes biliyordu, 3 ay daha sabır edemedik 11 yılını bizimle geçirmiş adama.. Bildiğim ve emin olduğum sadece bir tek şey var o da Deli İbo bu kadar kötü bir vedayı hak etmedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder