30 Eylül 2010 Perşembe

Rapid Wien - Beşiktaş / Değerlendirmeler

Zor bir deplasmanı iyi atlattığımızı düşünüyorum. Rapid Wien ofansta çok yaratıcı olamasa da özellikle ilk 60 dakika önde ve sert basarak orta sahamıza rahat top kullanma imkanı tanımadı. İlk yarı sadece Quaresma'nın taşıdığı toplarla etkili olabiliyorduk. Quaresma'nın sakatlığından sonra kilidi açmamız iyice zorlaştı, bir de Toraman'ın geçici olarak çevrımdışı görünmesi üzerine yenik duruma düşmemiz bizi zor duruma soksa da rakibin de gücünü çabuk tüketmesi günü galibiyetle kapatmamızı sağladı. Gelelim değerlendirmelere;

Hakan Arıkan: Çok önemli bir kurtarışı var. Yine de güven vererek oynamıyor, bu topu tutmak bu kadar mı zor arkadaş, bir çıkışında da tek seferde tutsan topu da yüreğimizi ağzımıza getirmesen olmaz mı, ayrıca yumruklamak diye de bir şey var biri hatırlatsın şu çoçuğa.

Toraman: Golde hatası büyük, ayrıca bir pozisyonda daha aynı hatayı yaptı. Stoperde güven vermiyor bana, yerli olduğu için ligde oynatılması mantıklı ama Avrupa'da fazla zorlamamak lazım. Keşke Schuster onu sağ bekte denese.

Ferrari: Çok göze batmadı bugün ama Toraman'la çok uyumlu bir ikili oluşturduklarını söylemek zor.

İbrahim Üzülmez: Klasik Delinho fazla söze gerek yok. 

Hilbert: Bu adam gün geçtikçe daha çok  gözüme giriyor. Takımla oynadıkça performansı yükseliyor. Nerede duracağını Ekrem'den daha iyi biliyor. Hızlı bir oyuncu, kolay çalım yemiyor. Zaman zaman ileriye güzel bindirmeler yapıyor. Bazı karambollerde dışarıya seken topları bekleyip şut pozisyonu kolluyor. Ortaları çok iyi değil o konuda zaten beklentimiz yüksek değil. Kısacası "Dostum sağ açık demişsin ama bu bildiğin sağ bek."

Aurelio: Klasik oyununu oynadı, defansın açıklarını kapattı risksiz paslar attı. Bir de yediğimiz golde ceza sahasına yönelen topa ayağını koyabilseydi çok daha iyi olacaktı.

Ernst: Yeni çıkan Guti eklentisinin de yüklenmesiyle birlikte iyice psikopata bağladı adam. Fazla şey söyleyip nazar değdirmeyelim.

Guti: Onun için de fazla kelam etmeye gerek yok sadece cCc Guti reyiz cCc diyorum.

Tabata: İlk yarı rakibin agresif oyunu yüzünden pek etkili olamadı, ikinci yarı fena oynamadığını düşünüyorum. 

Quaresma: Sakatlanana kadar takımın en iyisiydi, Direkten dönen topu gol olsaydı oyunun seyri çok farklı olurdu. Umarım tez zamanda iyileşip bizi Holosko'ya mahkum etmez.

Holosko: Sağ kanada yakın oynarken pek varlık gösteremedi, sola geçince yaptığı koşularla daha çok tehlike yarattı. Attığı golde şanslıydı, zaten sonraki pozisyonlarda kale boş olmayınca gol atmasının zor olduğunu, ayrıca ne kadar bencil olduğunu gördük. 

Bobo: Golü attığı pozisyonda topu alıyor, ileriye doğru tipliyor bir kere, daha sonra koşarken kafasını tam doksan derece sağa çevirerek yardımcı hakeme bakıyor, ofsayt bayrağının kalkmadığını görüyor çakıyor köşeye atıyor golünü. İşte ben bu adamın bu uyanıklığını seviyorum. Attığı gollerde de böyle ofsayt riski varsa golün nizami olduğunu görmeden sevinmiyor. Adamın boşa sarfedeceği enerjisi yok. Be güzel kardeşim biraz vücut çalışıp atletikleşsen bu zekayla çok komplike bir golcü olsan ne olur ?

Schuster: Necip'i daha erken oyuna alabilirdi, onun dışında yapması gerekenleri yaptı. İsmail'i Quaresma'sız zamanlarda sol açık denese daha az hissedebiliriz Q7'nin yokluğunu ama sanıyorum kafasında öyle bir plan yok. Takımın pas yüzdesinin artması, kazanma hırsı ve bir şekilde golü bulmamız, çalışılmış duran toplar, bunlar kendisinin takıma ilk etapta kattıkları. Takımın giderek gelişmesi, oyuncuların da bireysel olarak gelişim göstermeleri takımın başında doğru bir isim olduğunu gösteriyor.

Hiç yorum yok: