24 Eylül 2010 Cuma

Şeref



O, Beşiktaş'ı kurmadı ama çok büyük çoğunluğumuzun Beşiktaş'ı sevme sebebi olan futbol takımını kulübe kazandırdı. Bugün bu takım üzerinden sevmeye başlayıp aşık olduğumuz bu kulübün çok şey, belki de varlığını, borçlu olduğu; hayatta yaşayabileceğimiz en güzel duygulardan birisini yaşamamızı sağlayan insanı kaç Beşiktaşlı hakkıyla bilip, sahip çıkıyor? 'Şeref' deyince kaç kişinin aklına O geliyor?


Şeref Bey aslen Erzincan İli, Kemaliye İlçesi, Kavacık Köyü'nden olup, babası Mehmet Bey İstanbul'a göç ettikten sonra orada 1894'te dünyaya gelmiş, ömrünü Beşiktaş için harcamış, hastalığını Beşiktaş yüzünden ikinci plana atmış, 1933'te hayata veda etmiştir. Bizlerin deyimiyle Beşiktaş için şehit olmuştur.

Asıl ismi Ahmet Şerafettin olup babası gümrük memurudur. Ahmet ismi de babasının babasından, yani dedesinden, gelmektedir. Valideçeşme Dibek Sokak'ta 7 numaralı evde doğmuştur.
Fransız mektebini bitirdikten sonra, darülfünunda eğitimine devam etmiş ve 20 yaşında mezun olmuştur. Valideçeşme'de mahallenin gençleriyle kurduğu takımla futbol maçları yapan Şeref Bey'le Beşiktaş'ın yolları 1911'de kesişmiş, bu tarihte kulüp olarak Beşiktaş bünyesine katılmışlardır. Zira o zamana kadar Beşiktaş Kulübü'nde futbol branşı yoktur.

1919'a kadar liglere katılmayan, sadece diğer kulüplerle özel maçlar yapan Beşiktaş bu tarihte Türk İdman Birliği'ne katılmış, 2 sene süren bu ligin tek şampiyonu olmuştur. Bu tarihten sonra liglere katılmaya devam eden Beşiktaş'ın bir sahaya ihtiyacı olduğunu düşünen Şeref Bey 1929 yılında Taksim Stadı'nın bir kısmının hissesini satın almış ve böylece Beşiktaşlı sporcuların idman ve maçlarını yapmaları için bir yer temin etmiştir.
Bundan kısa bir zaman sonra daha sonra Çırağan Sarayı'nın yanında Şeref Stadı'nın bulunduğu mevkiyi alarak Beşiktaş'a kendi stadını kazandırmak için çalışmalara başlayan Şeref Bey bu çalışmaları sırasında hastalığa yakalanmış; fakat hayatı boyunca öncelik verdiği Beşiktaş'a bu konuda da önceliği vermiş, hastalığının tedavisini aksatmış ve 1933 yılında çok sevdiği Beşiktaş için şehit olmuştur. İnşasına başlanan stad ise 1940 yılında tamamlanmış ve stada olabilecek en doğru isim, Şeref, verilmiştir.


Şeref Bey Beşiktaş idareciliğinin yanısıra Türk Futbolunun gelişimi için de büyük çabalar sarfetmiştir. Federasyonda aktif görevlerde bulunmuş ve hakemlik yapmıştır. 1928'de Budapeşte'de yönettiği Macaristan-Avusturya maçı ile de ilk uluslararası Türk Futbol hakemi olma onuruna erişmiştir. Bütün bu işlerinin yanı sıra mesleği olan tarih öğretmenliğine de devam etmiştir.

Şeref Bey her yıl daha da büyüyen bir kitleyle 8-14 haziran haftasında, özellikle Son Barikat'ın çabalarıyla, Yahya Efendi Dergahı'nda bulunan mezarı başında anılmaktadır. Bunun yanında Unibjk tarafından yaptırılan heykelinin açılışı da 19.03.2008 tarihinde Fulya Dünya Barış Parkı'nda, Baba Hakkı'nın hemen karşısında yapılmıştır.

Beşiktaş takımı o zamandan beri "Şeref'in çocukları" olarak anılmaktadır ve anılmaya da devam edecektir.
Ruhu şad olsun.

1 yorum:

Ahmet Değirmenci dedi ki...

beşiktaş şereftir...