19 Eylül 2010 Pazar

Fenerbahçe - Beşiktaş / Değerlendirmeler

Öncelikle beraberliğe sevindiğimiz bir maç olduğunu söylemek gerek, yediğimiz saçma golün ardından ilk yarı bitimine kadar yaşadığımız bocalama döneminde şanslıydık, bir gol daha yesek çok vahim bir sonuçla ayrılabilirdik Kadıköy'den ama ikinci yarı takım tekrar toparlandı, bunda Aykut Kocaman'ın yanlış değişikliklerinin de etkisinin olduğunu düşünüyorum. Schuster'in tek atımlık kurşunu işe yaradı, en azından bu şartlar altında fazla üzülmeyeceğimiz bir sonuç aldık, gelelim oyuncu değerlendirmelerine.


Hakan Arıkan: Hatası yüzünden takım bocalamaya başladı, bu tarz hataları zaman zaman yapıyordu, ileride de yapacak gibi, umarım sakatlığı önemli değildir çabucak döner takıma ama yeri bundan sonra yedek kulübesi olmalı. Geçmiş olsun diyoruz kendisine.

Cenk Gönen: Böyle bir maçta sonradan girerek hatasız oynaması kendisine olan güvenimizi iyice arttırdı, bu çocuk olacak gibi, kendisinde ısrarcı olmak bize bir şey kaybettirmez gibi görünüyor.

İbrahim Toraman: Yok yanında çok sağlam bir stoper olmadan olmuyor arkadaş, hatasız oynayamıyor. Ofsaytı bozup Niang'ı kaçırdığı pozisyonda güzelim saçlarımı yolduruyordu bana. Umarım Ferrari çabuk düzelir, Sivok da ikinci devreye hazır olur.

Zapo: O da hatasız oynamıyor ama bazı müdahaleleri kendisini katlanılır kılıyor. Bugünkü performansı iyi denebilecek düzeydeydi.

Defanstaki hataları tamamen stoperlere yüklememek lazım tabiki takımın genelinin savunmaya yardım etmemesinden dolayı bugün çok sıkıntı çektiler ama stoperin kalitesini de biraz böyle maçlar gösterir.

Ekrem Dağ: Çıkana kadar Dia'yla baş etmekte çok başarılı olamadı o kanattan gelen bir iki tehlikeli orta oldu ama sanıyorum o dakikalarda sakat oynuyordu, ki zaten kendisinin defansif özellikleri belli, fazla bir şey beklememek lazım, bir de Nihat'tan yardım gelmeyince sıkıntı çekti Dia karşısında. Rıdvan'ı bekliyoruz o bölgeye, o da tutmazsa sağ bek transferimiz şart olacak. Aslında Schuster orada bir de Fink'i denese nasıl olur diye düşünmeden edemiyorum?

İbrahim Üzülmez: Sağ bekte de oynadı sonunda, bu gidişle 10 numara oynayarak bitirecek futbol hayatını. Ofansif anlamda katkısı haliyle pek olmadı, hatta bir ara sağ ayağına bakarak hayıflanırken yakalandı kameralara ama yine mücadelesini ortaya koydu. Oyuna girdikten sonra oradan pek açık vermedik, bir iki de önemli kademesi var. Tartışmasız Beşiktaş'ın efsaneleri arasına girmiştir kendisi.

İsmail Köybaşı: Bir iki pozisyon dışında kolay çalım yeme hastalığı nüksetmedi ama Fener'in de o kanadı çok kullandığı söylenemez. Gökhan, Quaresma yüzünden pek bindirme yapamadı. Ofansa da katkı vermeye çalıştı bir iki güzel bindirmesi var. İyi bir oyun ortaya koyduğunu söyleyebiliriz.

Aurelio: Henüz hazır olmadığını belli etti. Birkaç hafta daha beklenmesi lazım ilk 11 çıkabilmesı için. Defansın açıklarını kapatma görevi üstlenmişti belli ki çok iyi yaptığını söyleyemeyiz. Riskli pası yok, topla ileri çıkış yapmadı, vasat bir oyun ortaya koydu.

Ernst: Aurelio'nun defansın içine gömülmesi, Guti'nin de hareketsizliği yüzünden ona çok yük bindi. Yoğun maç temposundan dolayı da yıpranmış gözüküyor, yine mücadelesini yaptı ama her zamanki Ernst değildi, öne geçtiğimiz maçlarda dinlendirmekte fayda var ayrıca bir Fink vardı ne oldu ona diyorum tekrardan .

Guti: Son maçta çok aktif oynamıştı doksanıncı dakikaya kadar, onun yorgunluğunu 60'dan sonra göstermeye başladı. Orta sahamızın genel olarak efektifliğindeki kısırlık ona da yansıdı. Yine de dönem dönem kalitesini ortaya koyan hareketlerinden bizi mahrum etmedi.

Quaresma: Yine sorumluluk almaya çalıştı ama arkadaşlarından çok destek göremedi. Orta sahamızın ve sağ kanadımızın kısırlığı yüzünden bugün asist hanesine bir yenisini ekleyemedi ama yine rakibin sert savunmasına karşı ezilmedi, bir iki klas hareketle de günümüzün kötülüğünü aza indirdi.

Nihat: Sana laflar hazırladım Nihat, ha oldu ha olacak dedik, geçen sezonu mazur gördük bu sezon patlayacak dedik, bir iki gol attın hemen bağrımıza bastık ama bugün yaptıkların taraftara karşı saygısızlıktır. Tamam hata yapabilirsin ama senin hataların iyi niyetle yapılmış hatalar değil. Yanında pas atacak arkadaşın varken olur olmaz yerden kaleyi düşünüp, gereksiz vuruş yapıp ya da vuruş açını kaybedince o arada pozisyonunu kaybeden arkadaşına pas vermeyle olmaz bu işler. Quaresma bile senin kadar bencil oynamıyor. Ofansif olarak iyi gününde olmayabilirsin, en azından koşar pres yapar takım savunmasına yardım edersin onu da yapmıyorsun. 36 yaşındaki adam bile takıma senden daha çok hareket getiriyorsa kusura bakma ama yaptığın adı saygısızlıktır.

Nobre: Bildiğimiz Nobre'ydi, koştu mücadele etti, gerekli pasları alamadı. Bobo gibi kendisi pozisyon üreten de bir forvet olmadığı için biraz sıkıntı yaşadık. Ama Nobre'yi suçlayamayız bu maçta, özellikleri zaten bellidir, yapabileceği şeyleri de yapmaya çalışmıştır. Bobo girdikten sonra orta sahaya da yardım etti onun için Quaresma'dan sonra ikinci tatmin edici performans Nobre'dir bana göre.

Bobo: Sakatlığını tam atamadığı için mi yoksa taktikten dolayı ilk 11 başlamadı bilmiyorum ama bu adam golcü arkadaş, atamasa da bir şekilde atılmasına vesile oluyor. Sahada olması içimizi rahatlatıyor bu adamın, onun için hep sahada olsun golünü atsın sonra yerini Nobre'ye bıraksın diyorum.

Schuster: Aurelio tercihini mantıklı bir sebepten yapmış olabilir, defansa muhtemelen o da güvenmedi açıkları kapatır diye düşündü ama bu kararı orta sahadaki dinamikliğimizi kısıtladı. Necip defansa o kadar gömülemese de dinamikliğiyle rakibin top yapmasını engelliyor. Ayrıca oyun açma özelliği de var o sebeple bu tercih mantıken yanlış olmasa da uygulamada tutmadı. İki talihsiz sakatlık yüzünden oyuna müdahale edemedi. Edebilseydi muhtemelen ikinci devrede önce Aurelio'yu sonra Nihat'ı kenara alır, Necip ve Bobo'yu oyuna dahil ederdi ya da Hilbert de olabilir ama bu şansı olmayınca tek şansını Bobo'dan yana kullandı, oyunun sonucuna da etki etti diyebiliriz. Üzülmez'i sağ kanatta kullanma tercihi tartışılabilir ama o karar da en azından defansif anlamda etkili oldu. Sonuç olarak güvenimiz devam ediyor kendisine.

Taraftar: Ara ara "gücüne güç katmaya geldik" sözlerini duydum mu, 2500 kişi susturdu mu yine 50 bini yoksa yanlış mı duydum, maça giden arkadaşlar aydınlatırsa sevinirim.

5 yorum:

sozcelyk dedi ki...

aurelio ve guti dışında yüzde yüz katılıyorum.

aurelio yerine necip oynasa alex'i bu kadar iyi kitleyemezdik hücumsal anlamda birazcık ödü,n vermemiz gereken fenerbahçe gibi maçlarda aurelio mükemmel bir seçimdir milli takımda yetersizdi bu maçta çok beğendim ali sami yende de direk oynatalım çekinmeden, yönetimden beklenmeyecek derecede yerinde bir hamle gibi gözüküyor.

guti ise 60. dakikadan sonra fiziksel olarak düşme belirtisi gösterse de 90 dakika sahada tutulması beşiktaş için şarttır hele quaresma'nın çok fazla topla buluşamadığı maçta skor bulabilmemiz için sahadaki tek varlığımızdı onu da bobo'ya attığı milimetrik pasla bulduk , aşırı beğendim bugünkü oyununu.

Gökhan dedi ki...

ernst bence yorgunluğuna rağmen yine çok iyi oynadı.

nihat dışında neredeyse her futbolcudan memnunum diyebilirim.

AQ-47 dedi ki...

Öncelikle hayırlı olsun diyorum, Ekşibeşiktaş'tan yeni öğrendim sizin blog'u. Yazılanlar çoğunluğun görüşünü yansıtıyor bence. İki beklenmedik sakatlık Schuster'in aklındaki oyun planını uygulamasına engel olsa da ikinci yarı Aykut the Kocaman'ın katkılarıyla maçı çevirdik. Gole kadar oynanan futboldan memnun insanları görmek de beni hayrete düşürmüyor değil doğrusu. Son olarak Nihat'ın artık kendisine takımda yer bulması mkansız, eğer Schuster'i biraz olsun tanıdıysak derim.

emrh.srt dedi ki...

aurelio'da çok gömüldü stoperlerin arasına. tempo yakalarsa çok daha iyi olabilir. 1 puan 1 puandır.

Cipher dedi ki...

Aurelio'nun temposu yetersiz, Aurelio yüzünden Alex'i kitlediğimizi düşünmüyorum açıkçası, Necip olsaydı Ernst daha geride oynardı, Alex'in performansı yine bunun çok üzerinde olmazdı ama Guti'nin performansı artardı. Guti tabiki her zaman iş yapabilir dün ya da önceki maçta 60'dan sonra alınması gibi bir durum söz konusu olamazdı ama takımı o duruma sokmasak golleri erken bulsak Guti'yi de kararınca kullansak fena olmaz.