25 Eylül 2010 Cumartesi

Beşiktaş - MP Antalyaspor / Değerlendirmeler

Hakan Arıkan: Golde hatanın Hakan'da olduğunu düşünüyorum. Defansı izleyerek çıkmıyor toplara, Hilbert o pozisyonda hem Hakan'ı hem rakibi hem topu izleyemez, topu ve iki oyuncuyu cepheden gören Hakan, çıkıyorsa Hilbert'i erkenden uyarması lazımdı, 2. golü bulamasak daha acımasız eleştirilere maruz kalacaktı, ucuz atlattı. Biraz yedek kulübesinde oturması kendisi için hayırlı olur düşüncesindeyim.

Zapo-Toraman: Önlerinde dinamik bir orta sahanın oynaması sebebiyle fazla sıkıntı yaşamadılar. Djehoua oyundan çıkmasa belki daha çok zorlanabilirlerdi.

İbrahim Üzülmez: Necati faktörü yüzünden pek ileri bindirme yapamadı bugün, defansif olarak üzerine düşeni yapmakla yetindi, sanırım Rapid Vien maçında kenarda olacak.

Hilbert: Bugün bence sahanın iyilerindendi, zaman zaman yaptığı saçma hataları da olmasa tadından yenmeyecek. Pas trafiğimize ciddi katkı sağladı, defansif olarak da beklentileri karşıladığı söylenebilir. Sağ bekte Ekrem yerine Hilbert'i kullanmak daha mı mantıklı olur acaba diye düşünüyorum. Golde hatasının olduğunu düşünmüyorum. Attığımız ikinci golden sonra Hakan'a gitmesi de neden Beşiktaşlı olduğumuzu hatırlatan hoş bir detay oldu.

Aurelio: Geçen haftaya nazaran daha diri gözüktü. Önünde oynayan arkadaşlarının da çok koşması onun fazla yorulmamasını sağladı. Yerinde müdahaleleriyle defansı rahatlattı. Yalnız atağa çıkarken topu biraz daha çabuk ayağından çıkarırsa oyun yapımıza daha uyumlu bir oyuncu olur.

Necip: Sağ kanada yardımcı oldu, zaman zaman güzel paslar verdi. Golden sonra daha çok sorumluluk aldı. En iyi performansını ortaya koyduğunu söyleyemesek de günün iyilerindendi.

Ernst: Senin gibisi bir daha bu takıma gelir mi çok merak ediyorum. Bir insan bu kadar mı taraftarının yüreğindekini sahaya yansıtabilir. Beşiktaş formasıyla belki de en iyi performansını ortaya koydu. Hem defansta hem ofansta yapmadığı bir iş kalmadı. "Gençler Guti Guti diyorsunuz da onun yaptığını ben de yaparım." mesajı verdi. Şaka bir yana bu adam maçtan sonra demiş ki; "Pas verme konusunda Guti'den çok şey öğreniyorum." bunun üzerine ne denir bilemiyorum. 

Tabata: Ofansif anlamda beklentileri karşılayamadı ama koştu, mücadele etti. Kısacası takımını baltalamadı. Onun da çok koşması sayesinde orta sahamız fazla sıkıntı yaşamadı.

Quaresma: Milli takımdan döndükten sonra hala eski performansını yakalamış gözükmüyor. Yine çabalıyor, üst düzey oynuyor ama bir şeyler farklı geliyor bana. Sanıyorum yaşadığı sakatlıktan sonra vücut olarak kendini tam toparlayamadı. Ortaları, şutları yine on numara ama sakatlığından önce çizgiye inişleri daha kolay oluyordu sanki. 

Bobo: Gollerini saymazsak çok aktif olduğunu söyleyemeyiz, klasik sezon başı ağırlığına arada bir de sakatlık eklenmesi kötü etkiledi onu ama adam golcü arkadaş, golü kokluyor yakaladığında da sağ ayak sol ayak fark etmez gönderiyor topu filelere.

Schuster: Guti'nin yokluğunda oluşturduğu oyun planı tuttu diyebiliriz. Defansta açık vermedik golü de bulduk, yediğimiz talihsiz gol olmasaydı farka giderdik sanıyorum. Golden sonra fazla bir müdahale şansı yoktu. Nobre ve Holosko değişiklikleri de mantıklıydı. Tabata yorulmuştu, Aurelio da gol ararken vazgeçilebilecek bir oyuncuydu. Ayrıca son dakikalarda Onur Bayramoğlu'nu da sahaya sürmesi hoş bir ayrıntıydı. Onur iyi çalışırsa, özellikle öne geçtiğimiz maçlarda, daha fazla dakika alabilir.

Hakem Özgür Yankaya: Kartlarında bir standart yok. Bazı pozisyonlarda geç düdük çalıyor, oyuncunun tepkisine göre düdük çalması hoş değil, ayrıca tribünlerden de zaman zaman etkilendiğini söylemek yanlış olmaz. Son dakikalarda Necati'nin pozisyonuna penaltı çalması, çalmamasından daha doğru bir karar olurdu kanaatindeyim ama süzmesi zor bir pozisyon olduğunu da söylemek gerek. Kısacası iyi bir hakem tablosu ortaya koyduğunu düşünmüyorum.

Antalyaspor: Defansif anlamda zayıflamış Beşiktaş kanatlarının üzerine gidebilselerdi bize daha fazla sıkıntı yaşatabilirlerdi. İleriye top taşıma konusunda sıkıntı yaşadılar, Beşiktaş'ın dinamik orta sahası da dönen topları topladığı için ani atak şansı da bulamadılar. Şanslı bir gol buldular ama yeterli olmadı. Kalecilerinin oyunu duraklatması hoş değildi ama Radeljic'in yaptığının yanında kalecinin yaptıkları hafif kaldı. Şifo'nun biraz bu konuda oyuncularını uyarması gerek. Bugün rakip takımın başında başka bir teknik direktör olsaydı tribünlerin tepkisi daha da sert olurdu.

Taraftar: Görevlerini yerine getirdiler ama Hakan'a yapılan pek hoş olmadı açıkçası.

2 yorum:

enfer dedi ki...

Bisey var aklıma takılan bitek ben mi dikkat ettim bilmiyorum kimse bahsetmemis. Quaresma 2 veya 3 kere tam hatırlamıyorum ofsayta dustukten sonra pası atan oyuncuya -biri Bobo biri Ernst ti- gözlerini isaret etti hatta birinde kafanızı calıstırın gibi bi seyler yaptı isaret parmagını sakaklarına goturerek..bu bende biraz kusku ve korku uyandırmadı degil..bu hareketlere devam ederse karsısındaki de cevap verirse kotu olur. takımdaki arkadaslık, huzur ust seviyedeyken bu hareketlere gerek yok bence..

Cipher dedi ki...

O duruma ben de dikkat ettim, tek maçlık bir sinir olabilir Q7'nin üzerinde umarım önümüzdeki maçlarda devam etmez bu hareketleri.