2 Temmuz 2011 Cumartesi

Tabata'nin Hissettirdikleri

Geldigi gunu dun gibi hatirliyorum hatta daha oncesini de, Mustafa Denizli'nin kazandirdigi cifte kupadan sonraki sezon daha atak bir Besiktas istegi vardi, Delgado'nun bir turlu care olamadigi ortasahaya yaratici bir oyuncu araniyordu, herkesin dilinde klasik "10 numara" tabiri kullanilir olmus MD bunu 10.5'e devsirmisti, gel zaman git zaman o 10.5 numarali yaratici oyuncu bir turlu bulunamadi, ortaya karisik Van der Vaart ve Deco isimleri atilinca henuz Guti ve Q7 gormemis bunyelere ufo gormus uzayli etkisi yapmisti.. Bonservisleri 9-10 milyon euro civarinda dolasiyordu bu 10.5'lerin, biz daha ucuzunun pesine dusmustuk keske dusmeseydik... Transferin son gunu sapkadan Tabata cikti... 8 milyon euro.. Ustune de bir bardak soguk su.. MD'nin bile Tabata'yi istemedigi bir kac hafta sonra ortaya cikti, Tabata oyuna sonradan giriyor bir ortasahada deneniyor diger hafta acik olarak oynatiliyor fakat bir turlu mevkisi bulunamiyordu, cok gecmeden zaten taraftar 8'in de bunyeye verdigi rahatsizlikla homurdanmaya basladi, biz homurdandikca o daha da kuculmeye basladi sahada.. 3 metreye pas atamayan bir adama donusmustu bizim 10.5.... Sonra tribunlerden gelen israrli Yeter Yildirim Demiroren sesleriyle bosa gecen bir sezon... Sonraki sezon da bizim Tsubata hicleri oynadi, Al Ryan'a gitti, 4 milyon veriyorlarmis dendi, ben o zamanlar biz Tabata'yi 800 bin euroya satarsak Besiktas'i karli cikan taraf olarak gorurum demistim, 1.150 veriyorlarmis, hayirli olsun, kaymakli kadayif oldu..

Hiç yorum yok: