26 Ocak 2012 Perşembe

Keşke...

Keşke o sözünü ettiğiniz transferleri hiç yapmasaydınız.
Keşke o paraları size digiturk'ün değil taraftarların verdiğini idrak edebilseydiniz.
Keşke digiturk'ün bir hayır kurumu değil, kar maçlı özel bir şirket olduğunu anlayabilseydiniz.
Keşke 58. dakikada taraftarınızın o beyaz mendilleri neden salladığını düşünseydiniz.
Keşke marka değerini korumak adına bizleri hiç yerine koymasaydınız.
Keşke çevrenizdeki, iş ortamınızdaki arkadaşlarınız yerine biraz taraftara kulak verseydiniz.
Keşke futbolun sadece sahada oynandığını ve oynanacağını savunsaydınız.
Keşke suçlulara şartlar her ne olursa olsun ayrımcılık yapılmayacağını cezasının ne ise onun uygulanacağını savunsaydınız.
Keşke beyaz gömlek siyah ceketliler yerine boynunda kaşkolu, sırtında forması olanları korusaydınız.
Keşke Başbakanının karşısına kendinizin, kulübünüzün ve camianızın onurunu, haysiyetini ayaklar altına alarak, dolaylı yoldan zarar göreceğiniz için sizi aldatmış "ezeli rakibinizi" korumak adına yüzümüzü ağartarak kapıları aşındırmasaydınız.
Keşke lig tv size o paraları vermeseydide 300 milyon dolar borcun altına girmeye yeltenmeseydik.
Keşke o paralarla, Tabatalar, Lincolnler, Guizalar alınmasaydı da altyapı denen şeyin gerçek anlamını farketseydiniz.
Keşke siz bizi hiç yönetmeseydiniz, keşke hep dernek olarak kalsaydıkta parayı armanın şerefine, formanın onuruna tercih etmeseydik.
Keşke günü kurtarmak yerine gelecek on yılın verdiğiniz kararlarla ne hale dönüşeceğini görecek vizyonunuz olsaydı.
Keşke yaptığınız eylemlerle verdiğiniz demeçlerle bizleri her gün biraz daha Türk futbolundan nefret etme raddesine getirdiğinizi görseydiniz.
Keşke bir taneniz futbol için mücadele etseydiniz, keşke açık yüreklilikle futbolumuzun o arka bahçesinde neler döndüğünü anlatsaydınız.
Keşke küme düşseydikte sizlerin elinize düşmeseydik.
(Bu yazı sadece Abürrahim Albayrak üzerine değil Türk Futbolunu yönete(me)yenlere ithafen yazılmıştır.)

Hiç yorum yok: