26 Eylül 2011 Pazartesi

Guti'yi Özledik


Carvalhal'in TV8'deki açıklamalarını izledim, en merak ettiğim konu Guti olanıydı, o sempatik Carvalhal Guti konsusunda bana göre sempatikliğini kaybetmistir.. Net bir açıklama yapmadı formanın herkese açık olduğundan bahsetti falan, genel politik tavır takındı ki hiç samimi bulmadığımı söylemeliyim..

Simao ve Quresma'nın kanattan çok forvet tipi futbolcular olduklarını söyledi, ne dediğini anlayamadım.. Quaresma tipik bir kanattır, Simao içeri kat eder, şut atar, çalım atar falan ama o da tipik bir kanat oyuncusudur.. Benim oradan çıkardığım şey şu; bir takımda 3 tane yıldız, tırnak içerisinde top rakipteyken mücadele etmeyen, pres yapmayan, topun arkasına geçmeyen adama yer yok, haliyle kabak Guti'nin başına patlamış, magazinde çıkan haberler de işin kaymağı olmuş..

Bu saatten sonra Carvalhal yönetimindeki Beşiktaş'ta Guti'nin olmayacağı açık, adam Quaresma'nın Bursa'da gördüğü sarı kartlar için ağır dedi, ceza vermeyecekmiş o yüzden, vay vay Güntekin neler oluyor öyle.. Umarım kantarın topuzunu kaçırmaz, yoksa o topuz bir yerleremize kaçabilir.. Biz de artık youtube dan açacağız Guti Reyisi hasret gidereceğiz, özellikle ara paslarını ve gollerden sonraki sırıtışını özlemişim keratanın..



Beşiktaş Antalya Spor Değerlendirmesi


Sanırım maçın 85. dakikasıydı, kamera tribünleri gösteriyordu ekrana sığan tüm kalabalık tırnaklarını yemekle meşguldü, maçın özeti buydu.. Kazanılan son 4 maçta buna 5-1 lik Macabi maçı da dahil Beşiktaşlılar söyle keyifle tek bir maç izleyemedi, her maçta yürekler ağızlara geldi, tırnaklar yendi, sinirler bozuldu vs.. Kağıt üzerinde teknik futbolculardan oluşan takım aksiyon zamanında eli ayağına dolaşan takım haline bürünüyor.. ikinci yarının sonlarına doğru ekrana yansıyan pas istatiklerinde Antalyanın bizden 100 tane fazla pas yaptığını gördük.. Hem de coşkulu oynadığımızı varsaydığımız Inönüde kendi taraftarımızın önünde..

Rotasyon şarttı bugün o da yapıldı fakat Ernst hiç hazır değildi, Necip ikinci yarı fişi çekti, hatta tribünler bir ara yanlış paslarından sonra homurdanmaya başladı ki ben ilk defa tribünlerin Necip'e tepki gösterdiğini gördüm.. Mustafa Pektemek'ten herkes çok şeyler bekliyor fakat onun da yürüyecek hali yok, 20. dakikada Toraman 30 metre driblingle 18'e Danı Alves gibi girdi Pektemek öne iki adım atabilse boş kaleye golü atacaktı fakat vücudu buna izin vermedi.. Veli Kavlak iyiki de altyapıda şut atma eğitimi almış bugün iki tane yüzde yüzlük gol pozisyonu heba etti, ilk yarıda bir pozisyonda şut yerine pas atmayı denese tribünler onu daha çok sevecekti, kulağının çekilmesi ve Beşiktaşın ona iyice anlatılması lazım.. Holosko da bugün mükafatlandırıldı, Antalya defansı önde kurmasına rağmen bir türlü arkaya sızamadı bunda ortasahanin kötü pas yüzdesi de etkiliydi oraya daha sonra gelicez.. Sidnei iyi güzel de bugün Tita oyuna girdikten sonra iki kez bariz bel kırılma tehlikesi atlattı, tek hamleli oyuncu, ilk hamlede topu alamazsa ikinci hamle için gözleri Egemen'i arıyor, deplasmanlar sanki ona daha uygun gibi..

Geçtiğimiz sezon burada haftanın adamını seçiyorduk bugün o seçimi yapsak sanırım oyların yüzde doksanı Egemen yönünde çıkardı.. Müthiş oynadı, sanki yıllarca Beşiktaşın formasını giyen biri gibi güvenli, atletik ve topu oyuna iyi sokan birisi.. Getigimiz sezon sanırım ona çok haksızlık yaptım, Guti'ye Trabzon formasıyla yaptıklarından sonra ona çok kızmıştım ama böyle adamlar tuttuğunuz takım için oynayınca bir başka oluyormuş, hem o kadar da kazma biri değil adam, bildiğin hamleyi yapıp gayet başarılı bir şekilde topu oyuna sokuyor :) bugün üç tane top kesti ki kesmese şimdi burada kaybedilen 3 puanı yazıyor olacaktım.. Eskiden gazeteler maçlardan sonra her futbolcuya yıldız verirdi hala yapıyorlar mı bilmiyorum ama eğer veriliyorsa 5 yıldızı haketti bugün Egemen, aferin oğlum otur yıldızlı 5!

Gelelim ortasahaya.. Yazık hem de çok yazık, ben son yıllarda bu kadar mahkum oynadığımız bir ikinci yarı hatırlamıyorum, bildiğin 3 pası bir arada yapamadık.. Egemen topu alıyor Toraman'a veriyor Toraman topu atacak birisini arıyor kimse hareket etmediği için doğal olarak bulamıyor bir tepik daha atıyor topa yine topu atacak birisini arıyor, ortasahadan birisi bari ben alıyım diye lütfen yanaşıyor topu alıyor, aynı anda 3 kişi pres yapıyor bir uzun top, top yine Antalyalılarda.. Beşiktaş bugün 6-0 maçı kazanabilirdi ama maç 4-1 Antalya lehine bitse kimse şaşırmazdı.. Adamlar ilk yarı bir ara bizimkilerle ortada sıçan oynar gibi oynadılar, kademeli olarak üçgen kurarak tek paslarla ceza sahamıza kadar girdiler ve ben hayran hayran Antalya'yı izlediğimi fark ettim.. Bu takımdı geçtiğimiz sezon Fenerbahceyi Kadikoyde pas manyağı yapan.. Ama bir eksik var o da Guti. Guti varsa bu takımda adı tahtaya yazılacak ilk adamdır, var ama oynatmıyorsan seni sorumlu tutarım, eğer zaptedemiyorsan kadro dışı bıraktım dersin anlayış gösteririm onu da yapmıyorsun, adam idmanlara çıkıyor 18 kişilik kadroda yok, ortasahada top çeviremiyorsun bariz belli, nerede bu adam? Öyle bir yönetimimiz var ki FBI dan daha gizli, sırf gizem.. çık açıkla şu şu nedenlerden dolayı oynatmıyoruz de, Mete Düren çıkıyor, öyle olduda sonra da böyle oldu, yan yattı çamura battı.. Ulan biz eşsek başımıyız, hiç mi utanmıyorsunuz da gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorsunuz, çıkın ya bu adamı kadro dışı bıraktığınız söyleyin ya da oynatın, başka da laga luga yapmayın.. Dansözden betersiniz..

Son söz taraftara gitsin.. Stad dolmuyor, aslında şu ortamda o bile çokta neyse.. Eskiden bizde 3-4 yıl oynayan adama bir hürmet gösterilir saygı duyulurdu, her zaman diğer oyunculardan daha fazla kredileri olurdu, hani sınıfın çalışkan çocuğu gibi sahada kayırılırdı ama bu son yıllarda değişti, artık takımda kim eskiyse saldiray mode on.. Ibrahim Toraman'nın dan tutun da Ekrem'e Koybasi'na hatta Necipe kadar, bir yanlış hatada homurdanmalar başlıyor.. Toraman ne yapsın abi artık size, takım kaptanı yaparsınız çıkar oynar, kaptanlığı alır daha takıma o sene katılmış adama verirsiniz eyvallah der geçer, stoper, sağ bek, orta sahada oynatırsınız oynar mücadele eder, sahaya baktığınızda en çok Beşiktaşla özdeşleşmiş adamdır ama en ufak bir hatasında (haşan Şaş mode on) auuwww (haşan Şaş mode off).. Bu adam biraz olsun saygıyı hakediyor, kayırın demiyorum diğerlerine gösterdiğiniz sabrı bu adama da gösterin bir zahmet.. 10 yıl sonra dönüp 2000'li yıllardaki posterlere baktığınızda hemen her posterde Toraman'ı göreceksiniz, Denizliye şampiyonluk maçında attığı golü, Ankaraspor deplasmanında attığı ve şampiyonluk geliyor artık dediğimiz golü hatırlayacaksınız.. Toraman en az Quaresma kadar saygıyı ve sevgiyi hakediyor..

23 Eylül 2011 Cuma

Beşiktaş Bursaspor Değerlendirmesi


Geleceğin takımı diye lanse edilen takımın miadını doldurmuş gibi oynamasının bir sebebi vardır elbette. Eğer geleceğin takımı bugün elimizde var olan takımsa vay halimize, bugün tabelaya bakıp sevinmek her Beşiktaşlının hakkıdır ama gel gör ki kazanılan son iki maçta olduğu gibi bugün de sahada uyurgezer bir takım vardı, koordinasyonsuzluk, üretememek, neredeyse 80 dakika 10 kisi oynayan rakibi bunaltamamak ve tüm bunların sonrasında Quaresma'nin şekli bozmamak için gördüğü karttan sonra hayat öpücüğü gibi iki gol..

Geçen sezonun ikinci yarısından beridir taraftarın söylediği bir şey var, Simao ve Quaresma aynı anda olmuyor, bunu görmek için pro lisans sahibi olmanıza gerek yok, Simao ve Q7 çizgiye bitişik oynadıkları için santrafor her kim olursa olsun 4 lu defansın arasında kaybolup gidiyor, hele ki santraforunuz ekmeğini taştan çıkartan biri değilse atılan topların hepsi duvara çarpmış gibi geri dönüyor ve pozisyon yiyorsunuz. Elinizde Aguero tipi bir adam varsa eyvallah ama topla katedemeyen Edu ve Almeida ile işimiz çok zor bu sezon.. Tüm bunlara Holosko'nun golünü de ekleyince ne demek istediğim açık bir şekilde anlaşılıyordur heralde, bugün Q7 oyundan atılmamış olsaydı ve aynı pozisyonda ne yapacağını söylememe gerek yok sanırım, öncelikle defansın arkasına doğru koşu yapmaz ve çizgiye doğru yönelirdi, Ismail topu daha paralel keserdi ve Q7 çalım deneyip içeri keser ve defans topu rahatlıkla uzaklastırırdı.. Holosko ve Quaresma'nin özelliklerini bir kantara koysanız Q7 baya bir ağır çeker ama iste oyun sisteminde o Holosko Quaresma'dan çok daha önemli bir parça olabiliyor.. Futbol basit bir oyundur sözünün kelime anlamını gördük bugün Holosko ile beraber..

Ismail ve Sidnei'e ayrı paragraf açmak lazım. Sidnei Fernandes oyundan çıktıktan ve ortasaha boşaldıktan sonra orayı doldurdu, çok hızlı olmasa bile rakiplerinden bir adım önce düşünüyor, genç yasına rağmen bu özelliği çok önemli, ayakları ligimize göre iyi bir orta saha oyuncusu kadar teknik, yeni Guario Ronaldo'muz yolda diyebilirim.. Ismail ilk hafta Eskişehir deplasmanında Almeida'ya topu çarptırıp golü attırmıştı, bugün özellikle ikinci goldeki ortası orta değil pastı, top biraz hızlı veya yavaş ya da 1 metre geri veya ileri düşse o kolay görünen gol olmayacaktı, Holosko'nun da ölü yaprağı kafa vuruşunun hakkını vermek lazım tabii.

Cavalhal hakkında herkesin ortak görüşü çok sempatik bir adam, eyvallah ama olmayacağı çok belli. takım ileri değil geri gidiyor, Guti sorunu ortada hala bir çözüme ulaşmamış, takımın kalecisi kim belli değil, her hatalı golden sonra kaleci değiştirilmez, stoperdeki ikili kim hiç belli değil, rotasyon uygulamasının en son yapılacağı yerdir stoper ve kaleci bölgesi ama maşallah Carvalhal'ın buradan başka bir mevkide rotasyona gittiğini görmedik.. Bu takımın sağ beki kim belli değil, Ekrem mi, Toraman mi, Tanju mu, Hilbert mi belli değil. Simao ve Quaresma birlikteliğine yukarda değindik bu ikili beraber asla oynayamaz dedik, her maç bankolar.. 18 kisilik kadroya bile giremeyen Burak Kaplan, Mehmet Akyuz, Tanju bu yoğun maç takviminde forma sansı bulamayacak da ne zaman bulacak? Guti'ye çaktırmadan verilen disiplin cezası Quaresma'ya verilebilecek mi? Hep soru işareti. Bu takım neden beraber hareket edemiyor? Neden topu hep etkisiz bölgelerde eveleyip geveliyoruz? Stoperimizle Santraforumuz arasında zaman zaman 70 metrelik boş alan neden kaynaklanır ki bu hatayı artık amatör kulüpler yapmıyor..

Hep mi kötü? Hayır değil. Carvalhal takıma getirdiği müthiş bir şey var o da yıllardır hatta neredeyse bir asırdır çok çektiğimiz duran toplarda nerdeyse devrim yaptık.. Artık duran toplarda hem gol yemiyoruz hem de planlanmış varyasyonlarımız var, ön direk arka direk paylaşımı olsun, topa vurulmadan önce 18 içindeki tüm oyuncularımızın hareketli olması, ortayı kesen her kimse gelişi güzle değil kaçan adamı bulması vs.. Sırf bu yüzden kredisi var Carvalhal'in gözümde ama bu da onu çok götürmez!

Haftaya Antalya maçında Quaresma yok, keşke Carvalhal Quaresma cezalı olduğu için değil de bir şeyleri gördüğü için rotasyona gitseydi, haftaya daha iyi bir Beşiktaş izleyeceğimizden şüphem yok. Son sözüm Koch'a olacak, rakiplerimizin oyuncuları adale sakatlıklarından dökülürken biz de henüz bir problem yaşanmadı, geçen seneye oranla çok daha iyiyiz, bugün atılan son dakika gollerinde de Koch'un çok büyük emeği var, sağ olasın.

22 Eylül 2011 Perşembe

Fenerbahçe Süper Ligi

Günlerdir içimde tutuyorum bir şeyleri, ligin başlamasını bekledim, belki unuturum zannettim fakat o içimdeki sıkıntı geçecek gibi değil.. Lig başladı, güzel bir sansürdür gidiyor, kimse ağzına şikeyi almaz olmuş, her şey geçti gitti, tipik türk bunalımıdır ağır sarsıntılardan sonra tıp oynamak, devrimler oldu bu ülkede 20 sene konuşamadık, depremler oldu yıl dönümünden başka bir şeyi hatırlamadık, krizler geldi geçti ağır sansür kasışında bizleri teğet geçti, aydınlar öldürüldü; aman haa! şu birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz günlerde sakın! denildi.. Hiç konuşmadık hep hasır altı ettik, üzerine gidip sorunu kökünden halletmedik ya da halletirmedi birileri.. şimdi şike var diyor birileri, herkes biliyor olduğunu ama son kullanma tarihi geçti.. Bu sezon şike olsa ne olur ki? Hakemleri eleştirmeye yüzümüz yok artık bu belki tek artısı oldu 3 temmuzun, gerisi çınar diye adlandırdığımız futbol tarihimizin yüz karası..

Bu saatten sonra hangi yüzle gelecek anadolu kulüp başkanları karşımıza, yıllardır kaybettikleri maçlardan sonra puanımızı çaldılar, ekmeğimizle oynadılar diyenler onlar değil miydi? Ya Futbolcular? Ekmek parası ağabey, 4 büyükler kollanıyor, çifte standart, yazıklar olsun be diyen onlar değil miydi. Yok hayır onlar değildi, onlar sadece para peşinde koşan tüccarlardı.. Para gelsin ama nasıl gelirse gelsin kafasındaki basit adamlardı. Kimse tahmin bile edememişti Fenerbahce küme düştüğünde düşeceği halleri, ondandır yıllardır ağlamaları, boşu boşuna ağladıklarını onlar da anladılar ama biraz geç oldu. Artık ligimizde maç kaybetmek kazanmak önemli değil arkadaşlar, Fenerbahce düştü mü düşmedi mi esas olan, düşmezlerse anadolu kulüpleri kasalarını doldurmaya devam edecek düşerse ligin statüsü ile bir kez daha oynanacak ve futbolumuzun lokomotifi ligimizde tüm ihtişamıyla karşımızda olacak bu kadar basit ve iğreti..

şimdi hiç bir şey olmamış gibi utanmadan maçları izlememizi istiyorlar, hatta sadece maçları izlemekle kalmayıp dekoderi olsun, forması, kombinesi olsun hepsiciğini almamızı istiyorlar. Neden? E o kadar da saf değilsiniz yani o adamlar evine nasıl ekmek götürecek, sende yani, havyarın kilosu kaç para haberin var mı senin? Sen al dekoderini, formanı gerisine karışma onlar halledecek gerisini. Statü değişecek Fenerbahcemiz kümede kalacak, taraftar eskisi gibi gollerde kendinden geçecek, Aykut Kocaman ağabeyimiz joker face oynamaya devam edecek, biz de ya bi şike vardı ne oldu ona diyip sonrasında koy g.tune devam et deyip devam edeceğiz işte bu.

Alçalabileceklerini biliyordum ama bu kadarı beni iğrendirdi, evet sadece iğreniyorum futbol ortamından, o takım elbise içindeki başkanları görünce midem bulanıyor.. Anadolu kulüp başkanlarından bahsettik Demirören'den bahsedecek hiç halim kalmadı, adını buraya yazmak bile istemiyorum, o yüzden o başkan sıfatındaki sıfatsızlar neyse o onların tırnağındaki pislik kadar bile değil..